SAMSUN LADİK İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İLÇEMİZ HAKKINDA

İLÇEMİZ HAKKINDA

İLÇEMİZİN TARİHÇESİ İlçemizin kuruluşu M.Ö. yıllara dayanır. İlçenin isminin nereden geldiği hakkında kesin olmamakla beraber çeşitli rivayetler vardır. Bunlara göre; İlçenin Amasya Hükümdarı VIII. Büyük Mitridat´ın (M.Ö. 131) eşi LAODİKYA tarafından kurulduğu, sonradan bu ismin kullanıla kullanıla LADİK şeklinde söylenmeye başlandığı belirtilmekledir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde; şehrin Amasya Hükümdarları´ndan HAVİK tarafından kurulduğu ileri sürülmekte, sonraları ismin Ladik olarak değiştirildiği bildirilmektedir. Türk Kabileleri´nden olan Melik Alımcı Danişment Gazi´nin İladik Hatun ismindeki kızına izafeten Ladik denildiği ileri sürülmekledir. Yakın zamana kadar özellikle köylerdeki vatandaşlar ilçeye İLADİK veya İLEDİK demişlerdir. Evliya ÇELEBİ´de şehrin ismiyle alakalı olarak "Amasya Kayserleri´nden "Havik" denilen zat yaptırmıştır. Çeşitli kimseler eline geçtikten sonra, Danişmentliler´den Melik Gazi gelip burayı fetheder. Kumandanlarından Selman Han: "Sancağı kale üzerine dikmeyelim" der. Melik Gazi: "La! (Hayır) Dik sancağı" der. Bunun üzerine, bu konuşma kalenin ismi olur: "Lâdik şehri kalesi´ derler." demektedir. Ladik, 1414 yılında, Canik Beyleri´nin Osmanlılar´a katılmasıyla birlikle Cumhuriyet dönemine kadar Sivas Sancağına bağlı Amasya Vilayeti sınırları içerisinde kalmıştır. Sık sık meydana gelen depremlerden dolayı tarihi kalıntıları görmek zordur. Deprem ve zamana bağlı olarak doğal yıpranmaların yanı sıra geçmişte tarihsel dokunun korunmasına yönelik olarak fazla ihtimam gösterilmemiş olması Ladik açısından bir talihsizliktir. Zira Evliya Çelebi´nin Seyahatnamesi´ndeki "Şehzade Bayazid-i Veli Amasya´da mutasarrıf iken her sent altı ay gelip Lâdik´te kalırdı. Bu yüzden şehirde güzel bir has bahçe yapıp bırakmıştır ki hala bahçe ustası, kırk atlet bostancı hademesi ve korucuları vardır. Çayırı büyük mirahor tarafından korunur. Şehir merhum Sultan Ahmed Han´ın Validesi Bülbül Hatun´un vakfı olup ahalisi vergiden muaftır. Sivas Eyaleti Valisi tarafından dahi bu şehre adam gönderilip müdahale edilemez ifadelerinden anlaşılacağı üzere Osmanlı Dönemi´nde şehir bir anlamda korunmuş özel bölge statüsündedir. Günümüzde ise Ladik , kayak merkezi, göl ile ilgili yapılan yatırımlar ve Hamamayağı Kaplıcası´nın etkin tanıtımları sayesinde kendi kabuğuna çekilmişken ve sürekli göç veren bir ilçe olmaktan çıkarak bölgenin cazibe merkezi olmaya aday durumdadır. Bu sayede Ladik´in tarihindeki güzel günlerine zamanla dönmesi umulabilir. İLÇEMİZDE TURİZM AKDAĞ KIŞ SPORLARI ve KAYAK MERKEZİ İlçeye 7 km. mesafede bulunan "Akdağ" Dağının zirvesinde 1788 rakımlı "Uzunyazı Tepe" ile 1404 rakımlı "Yemişen Tepe" arasında kurulan "Akdağ Kış Sporları ve Kayak Merkezi" arazi yapısı itibariyle çok uzun kayak pist alanlarına sahip olup, olimpik kayak alanlarına kıyasla daha elverişli konuma sahiptir. Ayrıca bu alanın doğal çimle kaplı oluşu, burada yaz aylarında çim kayağının yapılmasına imkân sağlamakta ve her yıl yapıla gelen Yayla Şenliklerinde de çim kayağı yarışmaları düzenlenmektedir. Kayak alanının İlçe merkezine yakın oluşu ve yolunun parke olup, her türlü araçla ulaşım imkânının bulunması, barınma, konaklama ve diğer ihtiyaçların karşılanmasına imkân vermektedir. HAMAMAYAĞI KAPLICALARI İlçenin önemli turizm alanlarından biri olan Hamamayağı Kaplıcası suyu ve piknik alanları ve dinlenme tesisleri ile güzide bir mekandır. İlçeye uzaklığı 10 km. mesafede bulunan kaplıcanın suyu, içerdiği mineraller bakımından Dünyanın ünlü kaplıcaları arasında yer almaktadır. 37 derecelik ısıya sahip olan kaplıca suyunun vücut ısısına eşit olup, müzmin romatizma, nevralji, nevrite gibi cilt hastalıklarını iyileştirici özelliği yanında sinir ve kas yorgunluğu, eklem kireçlenmesi, sinirsel hastalıklar ve ameliyat sonrası yorgunluklar gibi daha bir çok hastalıklara da olumlu etkileri bulunmaktadır. Kaplıca suyunun özellikleri: Litrede gram olarak: 1-Sodyum klorür (NaCI) 0.0197 2-Sodyum bikarbonat (NaHC3) 0.0647 3-Sodyum sulfat (Na2S4) 0.0206 4-Potasyum nitrat (KNO3) 0.0010 5-Kalsiyum bikarbonat (Ca(HCO3)2) 0.2021 6-Magnezyum bikarbonat (Mg(CO3H)2) 0.1615 7-Demir bikarbonat (Fe(HCO3)2) 0.0091 8-Aliminyum sulfat (Al2(SO4)3) 0.0100 9-Meta silis asidi (H2SİO3) 0.2959 10-Serbest karbon asidi (CO2) 0.1540Toplam 0.6668 Bu suda ayrıca gaz halinde Manganez, Fosfat ve Lihium iyonları bulunmaktadır. Evliya Çelebi'nin Seyahatname isimli eserinde de bahsedilen Hamamayağı Kaplıcasının tarihi çok eski yıllara dayanmakta olup, tesisin bugün ki hali ile içerisinde iki adet büyük havuz ve iki adette küçük havuz bulunmaktadır. Kaplıca tesisleri yılın her döneminde çevre il ve ilçelerin akınına uğraması nedeniyle önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Ladik Belediyesi tarafından işletme hakkı 29 yıllığına Ladikli Yönetici, Sanayici ve İş Adamları Derneği'ne (LAYSİAD) verilen tesislerde gelen turistlere her türlü turizm hizmeti verilmektedir. Tesisler için Turizm Bakanlığı Yatırımlar Genel Müdürlüğünden alınan 25 Milyar TL. ödenek ve Belediye imkânları ile 2001-2002 yıllarında;Ek sıcak su sondajı, Park ve Bahçe Düzenleme çalışması ve Kafeterya ve Apart binaları yapılmıştır. Tesis şu an itibariyle iki kişilik 26 odada 52 yatak kapasiteli olup, ayrıca 3 ailelik dubleks tip konaklama tesisi mevcuttur. Tesis kaloriferli olup yılın 12 ayında konaklama imkânı bulunmaktadır. Turist vatandaşların her türlü hizmetleri karşılanmaktır. Tesisin piknik alanında 20 ailelik piknik çadırı, kafeterya, sıcak suyu akan açık mutfak ve çocuk oyun alanları ve voleybol sahası mevcut olup, alanda günlük 1000 kişi piknik yapabilmektedir. İki adet etrafı çevrili 100'er araç kapasiteli güvenli oto park bulunmaktadır. LÂDİK GÖLÜ Lâdik Gölü, ilçenin 12 km doğusunda bulunan ve 870 hektarlık alana sahip olan göl, barındırdığı balıkların yanı sıra üzerinde yüzen adacıkları (Torf madeni) ile son derece ilgi çekici bir doğal sit alanıdır. Tabiî güzelliği, etrafının ağaçlarla çevrili olması, insanı dinlendiren temiz havası ile ilçenin önemli bir mesire yeri olmuştur. Başta turna balığı, tatlı su levreği olmak üzere tahta balığı, sazan, kızılkanat gibi lezzetli balık türlerini barındırması balıkçılıkla ilgilenen kişileri ilçeye çekmektedir. Üzerinde yüzen ot köklerinden oluşan adacıkları, barındırdığı birçok kuş türlerinin yuva yaparak üremelerine imkân vermektedir. Kurulacak gözleme kuleleri ile bu hayvanları izlemek mümkün olacaktır. Burada su kayağı, sörf, yelkenli yarışı gibi sportif faaliyetleri yapmak da mümkündür.Bu özellikleriyle göl, ilçe turizmine hizmet etmektedir. AMBARKÖY AÇIK HAVA MÜZESİ Ambar Köy Açık Hava Müzesi Projesi, 5000 yıllık köklü bir tarihe ve yerleşik hayat kültürüne sahip; torf madeni ve turna balığıyla ünlü Ladik Gölü, Akdağ Yaz ve Kış Sporları Merkezi ve Evliya Çelebi´nin Seyahatnamesi´nde Gençlik Suyu olarak bahsi geçen Hamamayağı Kaplıcası ile turizm potansiyeli açısından "üçlü sac ayağı"nın merkezi olarak tabir ettiğimiz "Yeniden Keşfedilen" ilçemizin vitrini konumundaki; tarihi, kazandırdıkları ve kültürüyle sadece Samsun´un değil Bölge´nin markası olan Akpınar Anadolu Öğretmen Lisesi´nin ihtişamlı dokusuyla iç içe bir alanda hızla ilerlemektedir. Özellikle Osmanlı Dönemi ve sonrasında kullanılan Ahşap mimari özelliklerini ön planda tutarak sıhhat ve yaşam kalitesi adına üstün yönlerinin ortaya konmaya çalışıldığı Projemizle, dünyada örneği bulunmayan çok amaçlı bir Açık Hava Müzesi modeli baz alınarak yerli ve yabancı misafirlerimizin hoşça vakit geçirebilecekleri doğal bir köy atmosferi oluşturulmaya çalışılmaktadır. Projemiz kapsamında 26 ambar, 4 ahşap ev, 2 sergen, 2 serender, 4 su kuyusu, çok amaçlı konferans salonu ve müze (samanlık), ahşap cami, 3 adet köy fırını, minyatür Ladik Gölü ve Saat Kulesi, Köy içi Dere, değirmen, tirit evi, havuz ve şelale yapımı devam etmektedir. Çocuk parkı, otopark, hediyelik eşya stantları ve 50 yatak kapasiteli pansiyon ile proje sahası "Yaşayan Bir Köy Havası"na kavuşmuş olacaktır. BÜYÜKKIZOĞLU ŞELALESİ VE GÖLÜ Büyükkızoğlu Köyü'nden yaylaya doğru 3 km. gidildiğinde ormanlık alan içerisinde bulunan muhteşem görünümlü şelale ve ulu ağaçlarla çevrili doğal göl gerçekten görülmeye değer mekanlardan olup, triking alanı olarak da son derece elverişlidir. Göl çevresi piknik alanı için çok müsaittir. Şelale suyunun kaynağı Akdağ'dan kaynaklanması nedeniyle çok soğuk ve temiz olması bakımından Alabalık yetiştiriciliği için son derece elverişli bir yapıya sahiptir. SEYYİD AHMED-İ KEBÎR ER-RUFÂÎ HAZRETLERİ Seyyid Ahmed-i Kebîr, evliyânın meşhurlarından ve Rufâî tarîkatının kurucusu olan Seyyid Ahmed Rufâî hazretlerinin torunlarından veya talebelerindendir. Onunla karıştırılmaması için kendisine Kûçek (Küçük) denilmiştir. Ancak Seyyid Ahmed-i Kebîr Rufâî şeklinde tanınmıştır. Yedi yaşındayken babası vefât etti.Dayısı Mensûr Betâihî onu himayesine aldı. Yakın alâka gösterip meşhur âlimlerden ders aldırıp, iyi bir ilim tahsili yaptırdı. Yedi yaşında Kur´ân-ı Kerîmi ezberledi. Hocalarından Abdülmelik Harnûtî ona şöyle vasiyet etmiştir: "Ey Ahmed! Başkalarına iltifat edip gezen, hedefine varamaz ve hakikate kavuşamaz. Şüphelerden kurtulmayanın, dünyâ düşüncelerinin ve nefsinin arzuları peşinde olanın, felâha, kurtuluşa kavuşması düşünülemez. Bir kimse kendi kusûrunu ve noksanını bilmiyorsa, onun bütün zamânı da noksan geçer." Hocasının bu nasîhatlerine iyice sarıldı. Başka bir nasîhatında da; "Hakîkî âlimleri, evliyâyı tanıyamamak çok kötü bir haldir. Tabîbin hasta olması ne kadar fenâ! Akıllı kimsenin câhil kalması ne kötüdür!" demiştir. Zamanında âlimlerin ve velî zâtların çok bulunduğu Vâsıt şehrine gidip dayısı Ebû Bekr el-Ensârî´den ve Aliyy-ül-Karî Vâsıtî hazretlerinden ilim öğrendi. Tasavvufta yetişip yükseldi. İlimde yetişip kâmil bir velî olduktan sonra insanlara İslâmiyeti anlatıp, öğretmek ve dînin emirlerine uymalarını sağlamak için irşâd faâliyetine başladı. Bu maksatla Amasya´ya gidip yerleşti. Çok kıymetli hizmetler yapmıştır. Günümüzde türbesi pekçok kimse tarafından ziyâret edilmektedir. (1) Türk Dünyâsı Araştırmaları, Ekim-1991, sayı 74, s.143) 19 MAYIS GÖLETİ Doğal sit alanı olmadığı halde etrafındaki çam ağaçları; temiz içme suyu, havası ve manzarası ile insanları cezbeden 19 Mayıs Göleti de ilçenin göl turizmine hizmet etmektedir. Piknik yapmaya uygun olarak düzenlenmiş mesire yeri ve yürüyüş alanı vardır. Ayrıca, gölette aynalı ve kambur sazan gibi çeşitli balıkların bulunması amatör balıkçıları buraya çekmektedir. DOĞA GÜZELLİKLERİ Ladik ilçesinin doğa güzelliği Ladik, coğrafi ve iklimsel özellikleri nedeniyle, bol yağış alan ve rakımı yüksek olan bir ilçedir. Bu coğrafi özellikler, eşsiz doğa güzelliklerini de beraberinde getirmektedir. Özellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde, Ladik çevresindeki bitki örtüsünde renklerin binbir tonunu görmek mümkündür. Kış aylarında, karın her tarafı kaplaması ile birlikte, karla kaplı Ladik Gölü ve Akdağ eşsiz bir manzara sunmaktadır. Bu eşsiz manzaranın Sonbahar ve İlkbahar aylarında da çeşitli versiyonlarına tanıklık etmek mümkün. Bu yanı ile de Ladik, doğa fotoğrafçılarını cezbetmektedir. ARKEOLOJİK SİT ALANLARI a- Ladik Kalesi İlçenin güneyinde bulunan kale ve çevresinde yapılan kazı çalışmalarında kale duvarlarına, su kanallarına, Bizans ve Amisos sikkelerine, ok- mızrak gibi savaş aletleri parçalarına rastlanılmıştır. Evliya Çelebi de "Seyahatname" adlı eserinde bu kaleden bahsetmiştir. b- Kaya Mezarları Bu mezarların hangi döneme ve kimlere ait oldukları bilinmemektedir. Başlamış Köyü sınırları içerisindedir. c- Höyük ve Tümülüsler a. Kümbettepe: Büyükkızoğlu'nda bulunan höyük, İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı ve Demir Çağı dönemlerine aittir. b. Devşerkaya Tepesi: Aşağıgölyazı'dadır. İlk ve Orta Tunç Çağı ile Demir Çağı, Helenistik-Roma ve Geç Antik Çağı dönemlerine aittir. c. Tombultepe: Hamitköy'dedir. İlk ve Orta Tunç Çağı dönemlerine aittir. d. Kilisetepe : Cüce Köyü'ndedir. İlk ve Orta Tunç Çağı, Demir Çağı, Helenistik- Roma, Antik Çağ dönemlerine aittir. e. Köyiçi Tepesi: İlk Tunç Çağı, Demir Çağı, Helenistik-Roma, Geç Antik Çağ dönemlerine aittir. f. Kale Tepe: Karaabdal'dadır. İlk ve Orta Tunç Çağları ile Demir Çağı dönemine aittir. g. Kurbanhöyük: Kabacagöz'dedir. İlk Tunç Çağı dönemine aittir. h. Dobaklı tepe: Kıranboğaz'dadır. İlk Tunç Çağı'na aittir. ı. Destemen Tepesi: Yukarıgölyazı'dadır. İlk Tunç Çağı'na aittir. i. Yüktepe: Salur'dadır. İlk ve Orta Tunç Çağıları, Demir Çağı, Helenistik-Roma, Geç Antik Çağ dönemlerine aittir. j. Dedealtı Tepesi: Başlamış'tadır. İlk ve Orta Tunç Çağları dönemlerine aittir. k. Ağcı Tepe: Hasırcı'dadır. Kalkolitik Çağ dönemine aittir. l. Kilisecik Tepesi: Sarıgazel'dedir. İlk Tunç Çağı dönemine aittir. m. Dökmetepe Tümülüsü: Alayurt Köyündedir. YAYLALAR a. Lâdik Yaylası Yolu asfalt ve stabilizedir. Yayla evleri mevcuttur. Suyunun soğukluğu, havasını temizliği ile ünlüdür. "Dudak buyduran" adlı yerin suyu o kadar soğuktur ki yöre halkı "İçildiğinde insanın dudaklarını dondurur." manasında bu yakıştırmayı yapmıştır.Hatta, suyun soğukluğundan dolayı yenilenleri hemen erittiği ve iştahı açtığı da söylenilir. İlçenin içme suyu da buradan gelmektedir.1997 yılından itibaren, temmuz aylarında Akdağ Yayla Şenlikleri düzenlenmektedir.Yayla üzerinde yapılacak kar kayağı ve çim kayağı tesislerinin ilçedeki turizm gelirini yükselteceği düşünülmektedir. b. Aktaş Yaylası 950 rakımlı yayla Lâdik-Taşova yolu üzerindedir. Yolu asfalt olup ulaşımı kolaydır. Yayla evleri ve suyu vardır Yola yakın oluşu, göl manzarası ve çam ağaçlarıyla kaplı alanı ile en çok tercih edilen mesire yerlerindendir. c. Küpecik Yaylası 1600 m. rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 23 km'dir. Yayla evleri ve suyu mevcuttur. Suyunun böbrek taşlarını erittiği söylenilmektedir. d. Büyükkızoğlu Yaylası Yayla evleri ve suyu vardır. Bu mesire yerinde kaynağı Akdağ'dan çıktığı için suyu çok soğuk ve temiz olan Büyükkızoğlu Şelalesi bulunmaktadır. Bu özellikleriyle şelale, alabalık yetiştiriciliğine uygundur. Çevresi piknik yapmaya müsaittir. e. Çakırgümüş Yaylası Yolu ham yol olan yaylaya her türlü araçla ulaşmak mümkündür. Yayla evleri ve suyu vardır. 1998 yılından beri Çakırgümüş köylüleri tarafından, iş nedeniyle dışarıda olan kişileri bir araya getirmek ve kültürü devam ettirmek amacıyla ağustos ayının ikinci haftasında yayla şenlikleri düzenlenmektedir. f. Gürcü Yaylası Akdağ Kış Sporları ve Kayak Merkezi'nin yapıldığı yayladır. Yolu parke taş döşeli olduğu için her türlü araçla gidilebilir.Yayla evleri, suyu ve yakınında küçük bir gölü vardır.

Koğa Mahallesi Gaziler Caddesi N39 Ladik/Samsun - 03627713051

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.